Şizotipal Kişilik Bozukluğu Nedir?

Şizotipal Kişilik Bozukluğu Nedir?

Şizotipal kişilik bozukluğu(ŞTKB), şizofreninin nesilden nesile aktarımına yönelik araştırmalar sırasında görülen; şiddetli sosyal anksiyete, derealizasyon, algıda farklılıklar gibi sorunlara yol açan bir kişilik bozukluğudur. Toplumda %3 oranında rastlanan bu kişilik bozukluğu, çeşitli bilimsel çalışmalara göre şizofreni ile genetik bağı en yüksek olan kişilik bozukluğu olarak görülüyor. Bu bağlantıyı inceleyen Richard J. Linscott ve Sarah E. Morton'a ait birkaç sene önce yapılan bir çalışmada, şizofreni tanısı konmuş annelerin ŞTKB sahibi çocuk yetiştirme olasılığının %18 - %48 arasında olduğu sonucuna varılıyor.

Bu bozukluğu yaşayan insanlar, gerçekliğe yabancılaşırlar. Yakın ilişkiler kurmaktan rahatsız olma, duygulanımda eksiklik yaşama gibi sosyal yetersizlikler ve bazı algısal çarpıklıklar yaşarlar. Diğer A tipi kişilik bozukluklarına (tuhaf, sıra dışı kişilikler) benzer bir bozukluktur. Paranoid kişilik bozukluğundaki gibi kuşkucu, alışılmadık davranışlara sahip davranışlar sergileyebilirken; şizoid kişilik bozukluğundaki gibi yalnızlığa yönelme, sosyallikten kaçınma, eksik duygulanım yaşama gibi özelliklere de sahiptir. Ancak insanlardan uzaklaşma sebebi genelde çekingenlikten ziyade paranoid düşüncelerdir. Genel olarak erkeklerde, kadınlardan biraz daha yaygın olduğu düşünülmektedir.


Şizotipal Kişilik Bozukluğunda Görülen Belirtiler

  • Referans fikirleri üzerinden hareket eder: Diyalogları, tutumları hatta bakışları bile çarpık şekilde anlar, bunlara aşırılığa kaçan anlamlar yükler.
  • Gerçeklik algıları sıradan değildir, duydukları ilginç ve fantastik fikirleri gerçek olarak benimseyebilirler. Komplo teorilerinden hoşlanabilirler.
  • Sihirsel, mistik, ilginç düşüncelere ve batıl inançlara ciddi biçimde inanır. Bunlar telepati, geleceği görme, ölülerle konuşma gibi fikirler olabilir. Yaşamlarını bu inanç ve felsefelere göre biçimlendirebilirler; falcılık, medyumluk, büyücülük gibi işlerle uğraşabilirler.
  • Giyimleri ve tarzları ilginç olabilir.
  • Sıra dışı inanışlarla birlikte, sıra dışı davranış biçimleri de bulunur. Tuhaf biri olarak görülürler.
  • Birinci derece akrabalar dışında yakın arkadaşları ve sırdaşları bulunmaz. 
  • Paranoya ve şüphecilik görülür.
  • Etrafındaki insanları tanıyor olsa bile sosyal anksiyetesi devam eder, kaygısının tanışıklıkla alakası yoktur.

Belirtiler DSM-V(American Psychiatric Association, 2013) ve bilimsel makaleler derlemesiyle elde edilen bilgiler olup, şizotipal kişilik bozukluğunda görülebilen özelliklerdir. Tanı amacı taşımaz.

Şizotipal Kişilik Bozukluğu İçin Ayırıcı Tanı

  • Paranoid ve şizotipal kişilik bozukluklarında sosyal kopma ve sınırlı duygu ana faktörlerdendir. Ancak, bilişsel/algısal çarpıklıkların ve fark edilir derecede eksantrikliğin veya tuhaflığın gözükmesi şizotipal kişilik bozukluğunu diğer kişilik bozukluklarından ayırabilir.
  • Hem şizotipal kişilik bozukluğunda hem de çekingen/kaçınmacı kişilik bozukluğunda yakın ilişkiler sınırlıdır. Ancak çekingen kişilik bozukluğundaki gibi sosyal ilişkiler için aktif bir istek bulunmaz, ilişkiler konusunda kopma ve istek yetersizliği yaşarlar.
  • Narsistik kişilik bozukluğu olan kişilerde de şüphecilik, sosyal geri çekilme ve yabancılaşma görülebilir. Ancak narsistik kişilik bozukluğunda bunun sebebi bir şeylerin mükemmel ve kusursuz gitmediğinin ifşa olma korkusundan kaynaklanır.
  • Sınırda (Borderline) kişilik bozukluğu olan bireylerde de geçici ve psikotik benzeri belirtiler görülebilir. Ancak bu belirtiler; yoğun öfke, kaygı, hayal kırıklığı gibi genellikle strese tepki olarak oluşan duygusal değişimlerle daha yakından ilişkilidir.

(American Psychiatric Association, 2013)

Şizotipal Kişilik Bozukluğunda Tedavi

Şizotipal Kişilik Bozukluğu tedavisinde de diğer kişilik bozuklukları gibi genelde psikoterapi kullanılıyor. Bozukluğun getirdiği sorunlar (depresyon, kaygı sorunları vs.) için psikiyatristler tarafından uygun görülen ilaçlar verilebiliyor. 
Şizotipal kişilik bozukluğu tedavisi hakkında kilit bilgiler veren çok fazla araştırma yok. Fakat bazı vaka raporu ve araştırmalar, sosyal beceri eğitiminin bu bozukluk için olumlu etkisi olduğunu gösteriyor. Ayrıca grup terapisi ile başarı olasılığının daha yüksek olduğunu gösteren veriler var. 

Yorum Gönder

0 Yorumlar